Kabaiş 27 Eylül akşamı, kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra yakınlardaki göl kıyısına gitti ve bir daha kendisinden haber alınamadı.
Akşam yurda gelmeyen Kabaiş'ten ertesi gün de haber alınamadı.
Yetkililere haber verilmesinin ardından arama çalışmaları başladı.
Kabaiş’in cansız bedeni 15 Ekim’de, yani kaybolduktan 18 gün sonra Tuşba ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi'nde Van Gölü kıyısında bulundu.
Genç kadının cenazesi memleketi Diyarbakır’da toprağa verildi.Avukat Özaraz: Ön raporda tespiti net olmayan bulgular var
BBC Türkçe'ye konuşan avukat Özaraz, bazı basın-yayın organlarında ön rapordaki "Darp yoktur" sonucuna istinaden çıkan intihar haberlerini yanlış bulduklarını söylüyor.
Şu andaki verilerle ölüm nedenine dair bir kanaate ulaşmanın mümkün olmadığını belirtiyor.
Özaraz, ancak dosyaya girmesini bekledikleri bazı raporlarla bir kanıya ulaşabileceklerini savunuyor:
“Ön raporda tespiti net konulamayan bulgular var. Bu da nihai raporla kesinleşecek bir durumdur. Adli tıp kurumunun nihai raporunda ölüm sebebi, ölüm saati, suda ne kadar kaldığı, darp olup olmadığı gibi bulgular biraz netlik kazanacak.
“Halen dahi telefon çözümlemesi de gerçekleşmedi. Ayrıca çevre kamera görüntüleri daha tamamlanmış değil.”
Rojin’in cansız bedenin bulunduğu nokta, kaybolduğu yerden yaklaşık 24 kilometre uzaklıkta.
Avukat Özaraz, “İntihar bile olsa kampüste boğulan birinin Mollakasım tarafına su tarafından götürülebilme ihtimalinin Van Gölü’nün su akış yönlerine uyumlu olup olmadığı noktasında rapor alınması gerektiğini de söyledik ve bu talebimizi savcılığa da bildirdik. Bu hususun da netleşmesi lazım” diye konuşuyor.
“Tabii şunu da kaçırmamak lazım. İntihar olması halinde 'Yurt görevlilerinin ihmali var mı ve intihara teşvikte başka birilerinin etkisi var mı?' sorularının da araştırılması gerekir” diyen Özaraz, etkili soruşturma çağrısı yapıyor