Damat şaşkın ama meraklı bir şekilde kayınvalidenin dediği odaya girer. Odaya girince kayınvalide ciddi bir ifadeyle konuşmaya başlar: “Bak evladım,” der, “bizim kız biraz ürkektir. Sen şimdi acele edersen korkar. Önce usulca konuş, gönlünü al. Bizim ailede işler nazik yürür.” Damat hafif gülümser, “Tamam anne, ben hallederim,” der. Tam çıkacakken kayınvalide ekler: “Bir de… bizim köyde adet, önce damat gelinin yanında türkü söyler, gönlü iyice yumuşasın diye.Go'rsele ilerlyn devamı diger sayfada..
Damat önce şaşırır ama sonra içinden, “Bu kadarı da fazla ama bari gönüller hoş olsun,” diye düşünür. Gerdek odasına girer, gelin köşede mahcup oturur. Damat boğazını temizler ve hafif sesle bir türkü tutturur: “Gelin oldun, ben de damat, kalbim olmuş küt küt saat…” Gelin önce şaşırır, sonra hafifçe gülümser. Tam o sırada dışarıdan kapıya bir tıkırtı gelir. Bu kez gelinin annesi değil, damadın annesi seslenir
Oğlum, usul usul, kızın kalbini kırma. Ama türkü uzarsa millet seni sabaha kadar bekler, haberin ola!” İki tarafın anneleri kapının iki yanında, damat içeride türküsünü yarıda kesmiş, gelin gülmekten kendini zor tutuyor. Damat içinden, “Ben evlenmeye değil, sahneye çıkmaya gelmişim galiba,” diye geçirir. Sonra yavaşça gelinin yanına yaklaşır ve der ki: “Bak, herkes kapıda nöbet tutuyor. Biz en iyisi önce arkadaş olalım. Hem kimseye mahcup olmayalım, hem de yarın köyde şöhretimiz türkülerle değil, mutluluğumuzla anlatılsın.” Gelin başını sallayıp hafifçe “Olur,” der. Ve o gece türküyle başlayıp kahkahayla süren, kimsenin beklemediği kadar sakin, tatlı ve saygılı bir başlangıç olur
Temel çok büyük bi bankanın yanında sucuk satmakla geçimini sağlar .birgün temelin bi arekadaşı temelden borç istemeye gelir.temele : -ula temel acil bi işim çıktı.bana bi 5 mark borç verebilur musun der. temel de ona -hayır kusura bakma veremem der. arkadaşı buna çok şaşırır.ve nedenini sorar.temel de -bankayla bi antlaşma yaptım der. arkadaşı bu antlaşmanın ne olduğunu sorar. temel de: -ben hiç kimseye borç vermiyeceğum onlar da sucuk satmayacaklar der
Neredeyse dumduz denecek kadar kucuk gögüslü bir kadin,eninde sonunda kendine bir sutyen almaya karar vermis ve bir ic camasiri magazasina girmis.. Satici kiza sormus : - 50 beden sutyeniniz var mi ? Tezgahtar kiz kahkahalarla gulmeye baslamis ve kadin buyuk bir hayalkirikligi icinde baska bir magazanin yolunu tutmus.. Yine ayni sekilde asagilanarak reddedilmis.. Kadinin morali o kadar bozulmus ki,son kez ve butun cesaretini toplayarak bir grosmarket'in kapisindan iceri girmis ve onune cikan ilk gorevlinin karsisinda bluzunu yirtarak : - BUNLARA IYI BAKIN!! BUNLAR ICIN BIRSEYINIZ VAR MI!!! diye bagirmis... Adam bir gorduklerine bir kadina bakmis ve cevap vermis :
- Hanimefendi, sivilceler için ürünlerimmiz 4. reyonda....
Yasli kadin, pazar donusu, kocasini, pencere onunde, pantolonunu indirmis vaziyette gorur. Sasirir ve sorar, -Ne yapiyorsun oyle ? -Dun, hani hava biraz serindi ya, pencere onunde oturdugum için, boynum tutuldu, kazik gibi oldu. Hani diyordum ki, bugun de hava serin, belki ...
Kadin kocasi isteyken sevgilisini eve cagiriyor, ikisi yatakta zevk dolusaatler gecirirken birden kapi caliyor bi de bakiyolar KOCASI EVE ERKEN GELMIIIIIS!!!... Kadin panik icinde: "Allahim bu nerden cikti simdi!!!Cabuk al topla kiyafetlerini, camdan atla kaybol!!" Adam pencereden asagi bir bakiyor: "Hayir atlayamam deli misin nasil yagmur yagiyor gormuyor musun!!!" Kadin deli gibi kosturuyor: "Kocam bizi burda yakalarsa ikimizi de öldürür atlamak zorundasin hadi cabuk cabuk!!!!" Boylece adam caresiz,kiyafetlerini kaptigi gibi camdan atliyor.. ayaga kalkip bir de etrafa bakiyor ki bir maratonun tam ortasina dalmis....bozuntuya vermeden yariscilarla kosmaya baslamis.....tabi cirilciplak ve pantolonu gomlegi elinde kosan bitek kendisi oldugu icin dikkat cekiyor ... Kosuculardan biri soruyor kendisine: "Siz hep ciplak mi kosarsiniz?" "Ah evet evet...rüzgarin ciplak tenime degmesi kadar guzel bi duygu yok" "Ama ciplak kosarken de hep kiyafetlerinizi elinizde mi tasirsiniz?" "Yaaa öyle...kosu bitince arabama biner giyinir eve giderim diye" "Gercekten cok ilginc....peki kosarken hep prezervatif de takar misiniz?" "Aaa..seyy.. sadece yagmur yagdigi zaman
Yatili bir okulda ögrenciler her hafta sonu carsi izinlerinde kiza gider,döndüklerinde ise carsiya hic cikmayan bir arkadaslari vardir onunla dalga gecerler. nasil bu haftada birsey yok degil mi? sende hic is yok oglum diyerekten. artik bu gencin de canina tak eder ve karar verir ertesi hafta carsiya cikar.ilk tanitigi bayanada sorar! benimle yatarmisin? kadinda oralidir fakat isi vardir ve bir sonraki haftayi önerir. eleman kabul eder ve adres almaya baslarlar. cocuk der ki! ben asagidaki kasabadaki filanca yatili okuldayim kadin sasirir subesini sorar ve ardindanda hadi ya benim oglum da o subede der ve gider. elemanda okula geri döner ve yataginda sessiz sakin oturur. arkadaslari gelir ve dalga gecmeye baslarlar ne o oglum bu haftada mi is yok? cocuk patlar artik - bu hafta is yok ama haftaya kesin icinizden birinin anasini s.kecem…
adamın biri doktorun karşısına çıkmış: "aman doktor bey, yaman doktor bey; bende bir sorun var ki sormayın - şimdi bende feci bir gaz sorunu var afedersin: oturuyorum osuruyorum, kalkıyorum osuruyorum, yatıyorum osuruyorum falan fıstık... işin tuhaf yanı ne biliyon mu, gaz ne kokuyor ne de duyuluyor - hani yani kimse durumu çakmıyor allahtan da, diyeceğim, bende yarattığı rahatsızlık öyle böyle değil! derdime bir çare..."
doktor sessizce başını sallamış ve hemen bir reçete yazıp hastanın eline tutuşturmuş; demiş "bu ilacı al, bir ay sonra beni yine gör..."
bir ay geçmiş, aynı adam girmiş kapıdan, burnundan soluyor: "ulan doktor ben senin ağzına sıçayım! gazım var dedik, duyulmuyor dedik; sen bize bir ilaç verdin - hala aynı gaz var, üstelik şimdi ses de çıkarıyor!"
doktor gülümsemiş: "oo iyi, kulakları açmışız demek; şimdi sıra burnunda!"
şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş... bir süre yürüdükten sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış. birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. bakmış ki yanındaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş. bir de kafasını kaldırıp agaca bakmış ki, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları... adam düşünmeye başlamış:
- "ben şimdi napıcam, şapkaları bu maymunlardan nasıl alıcam...?"
düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bi bakmış maymunlar da adamı taklidini yapıyolar, kafalarını kaşıyolar. adam ellerini havaya kaldırmış , maymunlar da aynısını yapmışlar. derken adam ne yapacağını bulmuş. kendi başındaki şapkasını çıkartıp yere atmış, tabi maymunlar da kafalarındaki şapkaları hemen yere atmışlar. adam böylece bütün şapkaları toplayıp sepetine koymuş.
aradan 50 yıl geçmiş. artık adamın bir torunu varmış. o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış. bir saat sonra uyanmış bir de bakmış sepetin içinde şapkalar yok. derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bi sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka. adam düşünmüş:
- "dedem yıllar önce bana bir hikaye anlatmıştı. ne yapacağımı çok iyi biliyorum."
adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar. adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da ellerini kaldırmış. ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış yere fırlatmış. o anda maymunlardan biri ağaçtan inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bi tokat atmış ve:
- "sadece senin mi deden var lan!
roger agir sartlar altinda çalisan bir iscidir. bos zamanlarini hep bowling ve voleybol oynayarak gecirmektedir.karisi bu duruma uzulur ve bir hafta sonu onu striptiz klubune goturmeye karar verir. o aksam beraberce klubun kapisina gelirler.
kapidaki bodyguard, " hey roger ..seni görmek ne guzel!" der..
karisi: "daha once buraya gelmis miydin roger..?"
roger: hayir..hayir o adami bowlingten taniyorum...
içeri girerler ve bir masaya otururlar... garson gelir..
garson: iyi aksamlar roger...
her zamanki gibi cin tonik di mi?..
karisi: roger bana bak sen buraya daha önce geldin degil mi?
hafif hafif öfkelenmeye baslayan karisini sakinlestirmek zordur..
roger: ne alakasi var..voleyboldan tanirim onu bir iki tek içmisligimiz var ordan yani... karisi pek tatmin olmamistir ama neyse..
derken striptizci hatunlardan biri masaya gelir..
stritipzci: selam roger...yine özel masa sovundan mi istersin..?
karisi hisimla yerinden kalkar ve klubu terk eder..
roger pesinden kosar.. kadin bir taksiye biner ve
taksi kalkmadan roger da biner...
kadin ofkeden patlayacakmis gibidir...ve korkunc sinirlidir..
sofor: bu geceki cok suratsizmis be roger..
4 arkadaş balığa çıkarlar,aralarında konuşurlar;
birinci balıkçı " bugün balığa çıkabilmek için karıma 1 hafta içinde bütün evi boyayacağıma dair söz verdim" der.
ikinci balıkçı "o da birşey mi, ben bugün balığa çıkabilmek için karıma 1 hafta içinde bütün elektronik eşyaları yenileyeceğime dair söz verdim" der.
üçüncü balıkçı " hadi canım ordan, onlarda ne var, bugün balığa çıkabilmek için karıma 1 hafta içinde yeni bir araba alacağıma dair söz verdim" der ve dördüncü balıkçıya döner.
dördüncü balıkçıdan ses yoktur.diğerleri sorarlar " eee? sen ne söz verdin bugün balığa çıkabilmek için?"
"valla bi söz vermedim" der dördüncü balıkçı,"sabah 5:30 a kurdum saati,saat çalınca karıma "balık mı sex mi" diye sordum,cevabı kesin ve netti, "üstünü sıkı giyin, üşürsün"".
adamın birisi son model ferrari'sini yeni almış ve kullanmak için can atmaktadır. arabasına atladığı gibi kendini yollara bırakıverir. biraz gezdikten sonra kırmızı ışıkta durur ve ani bir gürültü ile sarsılır. aceleyle arabadan inip birde bakar ki bir adet ford kamyon güzelim arabasına arkadan çarpmıştır. dana ne oluyor demeye kalmadan kamyon'un sürücüsü aşağı atlayıp:
- abi, vallahi istemeden oldu. abi bakmam gereken 4 çocuk var. abiii ben bunu ödeyemem, abii allah rızası için yardım etttt, abiii senin gücün vardır sen yaptırırsın diye yalvarınca dayanamaz ve "tamam tamam, neyse o kadar çok değil. mala gelsin" der ve arabasına binip yoluna devam eder. gene biraz gezdikten sonra gene bir kırmızı ışıkta durur ve fıkra bu ya gene bir gürültü ile sarsılır. bir de bakar ki biraz önce arabasına çarpan kamyon gene çarpmıştır. sinirle arabadan iner ve söylenmeye başlar. fakat kamyon sürücüsü son derece rahat bir tavırla kafasını camdan çıkarır ve samimi bir şekilde yabancı olmadığını belirtir.
- abii, benim ben.
Adamın biri bayağı günah işlemiş.Bir papaza günah çıkartmaya gitmiş. “Papaz efendi ben çok günah işledim. Mesela dün komşunun küçük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.” “Allah affeder oğlum”.. “Önceki gün de büyük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.” “Allah affeder oğlum”.. “Daha önceki gün de komşumun karısı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim.” Tamam oğlum Allah affeder affeder de, sen yavaş yavaş gitsen. Hava da bozmaya başladı zaten.